Engelli Bireyleri Neden Hâlâ İşe Al(a)mıyoruz?
- Niyazi Kocak
- 1 Kas
- 2 dakikada okunur

Geçtiğimiz günlerde, iş dünyasında sıkça sorulan ama çoğu zaman net yanıtı olmayan bir soruyla ilgili kapsamlı bir araştırmaya denk geldim: “İşverenler neden engelli bireyleri işe almıyor?” (Why Do Employers Fail to Hire People with Disabilities? – A Systematic Review, Springer, 2022)
Araştırma, dünya genelindeki onlarca bilimsel çalışmayı inceleyerek çok önemli bir sonuca varıyor: Engelli bireylerin işe alınmasının önündeki engeller kişisel değil, sistemsel. Ve bu engeller üç temel kategoride toplanıyor: Yetenek (Capability), Fırsat (Opportunity) ve Motivasyon (Motivation).
Bugün bu üç başlık üzerinden, iş dünyasının artık yüzleşmesi gereken gerçeklerden bahsetmek istiyorum.
1. Capability – Bilgi ve Yetkinlik Eksikliği
Araştırmaya göre işverenlerin önemli bir kısmı, engelli bireyler konusunda doğru bilgiye ve deneyime sahip değil. En sık dile getirilen bariyerler:
Engellilik türleri hakkında bilgi eksikliği
İş düzenleme ve uyum sağlama konusunda yönetsel beceri eksikliği
Yani mesele, “engelli birey yapamaz” değil; çoğu durumda işveren neyin mümkün olduğunu bilmiyor. Halbuki erişilebilir çalışma araçları, makul düzenlemeler ve görev tasarımı çözümleri bugün fazlasıyla mevcut.
2. Opportunity – Ortam ve Sistem Engelleri
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri, engelli bireylerin işe alınmasının önündeki en büyük engelin fiziksel çevre uyumsuzlukları olması. Bugün hâlâ pek çok kurum, erişilebilir olmayan binalar, rampasız girişler, asansörü olmayan katlar, dar kapılar, erişilemeyen tuvaletler veya ekran okuyucu uyumlu olmayan dijital sistemler nedeniyle engelli bireyleri işin daha en başında dışarıda bırakıyor.
Bazen işverenler “hazır değiliz” diyerek geri adım atıyor; oysa hazır olmamak bir mazeret değil, değişim için bir başlangıç noktası. Çünkü mesele, engelli bireyin yapabilirliği değil; çevrenin ona izin verebilirliği.
3. Motivation – İnançlar, Tutumlar ve Önyargılar
Ve gelelim en çarpıcı olana: Araştırma, engelli bireylerin işe alınmasının önündeki en güçlü engelin önyargılar ve yanlış inançlar olduğunu gösteriyor.
En sık ifade edilen kaygılar:
Engelli çalışanların performans göstereceği konusunda endişeler
Engelli bireyi işe almanın maliyetli olacağı beklentisi
“İyilik yapma” dışında güçlü bir motivasyon bulunmaması
Yani engellilik hâlâ bir yardım meselesi gibi algılanıyor. Oysa engelli bireyler birer yetenek. Dolayısıyla istihdam bir yetenek yönetimi konusu olarak görülmeli, sosyal sorumluluk olarak değil.
Peki Ne Yapabiliriz?
Benim için bu konu bir akademik bulgu değil, hayatın ta kendisi. 27 yıldır tekerlekli sandalye ile yaşayan biri olarak biliyorum ki engellilik, bireysel bir eksiklik değil: Bir sistem problemi.
Bu yüzden çözümü de bireylerden değil, sistemden beklemeliyiz.
Sistemi dönüştürmek için ne yapalım:
Engelli bireyleri istihdam ederken lütuf değil, adalet perspektifini benimseyelim.
Korkuların ve önyargıların yerine bilgi ve deneyim koyalım.
Engelli bireyleri işe almayı “sosyal sorumluluk projesi” olmaktan çıkarıp insan kaynakları stratejisinin merkezine yerleştirelim.



Yorumlar